Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi, kendisine dava açan iki avukatın vesayet altına alınıp vasi olarak da kendisinin atanmasını isteyen vatandaşın talebini işleme aldı. Söz konusu avukatlar akıl sağlığına dair rapor almak üzere hastaneye sevk edilirken karar hukuk çevrelerinde tepki gördü.
Ankara Barosu da “Mahkeme kadıya mülk değildir” başlığı ile bir açıklama yayınlayarak Sulh Ceza Hakimi’nin kararını sert bir dille eleştirdi ve hakim hakkında gerekli başvuruların yapılacağını bildirdi.
Baro’nun açıklaması şöyle:
“Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iki meslektaşımız hakkında, sadece vekillik görevini ifa ettikleri gerekçesi ile vesayet altına alınmak üzere bir dava açıldığı ve Mahkeme Hakimi tarafından meslektaşlarımızın akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için sağlık raporu aldırılmasına karar verildiği öğrenilmiştir.
“AVUKATLIK MESLEĞİNİN NE OLDUĞUNU ANLAMAMIŞ”
Sırf başvurucuya karşı müvekkilleri adına dava açtıkları için bu muameleye maruz kalan meslektaşlarımız hakkında, talebin dayanağını dikkate alma gereği duymamış ya da avukatlık mesleğinin ne olduğunu anlamamış bir mahkeme hakimi tarafından verilen bu karar, yargı makamları tarafından mesleğimize bakış açısının farklı bir noktaya geldiğini göstermektedir.
“HAKİM HAKKINDA GEREKLİ BAŞVURULARI YAPACAĞIZ”
Müvekkilleri adına dava ikame eden meslektaşlarımızın kısıtlanmasını istemek ne kadar abesle iştigal ise; bu iddiaları gerekçesiz ve özensiz bir şekilde ciddiye alarak sağlık raporu aldırılmaya kalkışılması da bir o kadar abestir. Mesleki sorumluluklarının farkında olan hakim ve savcı meslektaşlarımızı tenzih ederek belirtmek gerekir ki; mahkeme kadıya mülk değil, avukatların iş yeridir.
Verilen bu hadsiz karara karşı mesleğimizin ve meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu belirtir; adı geçen mahkemenin hakimi hakkında gerekli başvuruları yapacağımızı tüm meslektaşlarımıza ve kamuoyuna bildiririz.”