Abluka altındaki Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana saldırılarını sürdüren İsrail’in, karadan işgal sonrası bölgeye yönelik planları tartışılıyor.
AA muhabirine konuşan Filistinli uzmanlar, İsrail’in daha önce Lübnan’ın güneyinde ve işgal altındaki Batı Şeria’da benzer senaryoları hayata geçirmeye çalıştığını ancak başarısız olduğunu, Gazze’de de başarısız olacağını söyledi.
İsrail’in “denenmişi denemeye” çalıştığını belirten Filistinli uzmanlar, İsrail’in karadan işgal “mücadelesi” verdiği Gazze’de de “gerçekçi olmayan çözümler” peşinde olduğunu ifade etti.
Netanyahu’nun “Gazze planı”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Gazze’de hiçbir Filistin otoritesine izin verilmeyeceğini” söyledi.
İsrail devlet televizyonu KAN’ın aktardığına göre, Netanyahu, 11 Aralık’ta Meclis Dışişleri ve Güvenlik Komitesi toplantısındaki konuşmasında “Gazze Şeridi, İsrail askerinin kontrolünde olacak. Savaş sonrasında Gazze’de sivil bir yönetim faaliyet gösterecek. Bölge, Körfez devletlerinin öncülüğünde ıslah edilecek. Uluslararası baskılara boyun eğmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
İsrail “denenmişi denemeye” çalışıyor
Filistinli uzman Cihad Harb, İsrail’in Gazze’de sivil bir yönetim veya kendisine bağlı bir yönetim yoluyla “Oslo Anlaşması öncesine geri dönmek istediğini” belirtti.
İsrail’in Gazze’nin yönetiminde Mısır ve Ürdün’ün varlığına karşı çıkmayacağını kaydeden Harb, “İsrail, Lübnan’ın güneyinde ve Batı Şeria’da deneyip başarısız olduğu senaryoları sahaya sürüyor.” dedi.
Harb, “Hiç kimse büyük fedakarlıklar yapan Filistin halkına yönelik işgalin bir parçası olmayı istemez.” ifadelerini kullandı.
Ulusal uzlaşı olmadan kimse Gazze’yi yönetmeye girişemez
Filistin yönetiminin önceliklerine dikkati çeken Harb, bunları “savaşı durdurmak ve ilaç, su ve elektrik gibi temel hizmetleri sağlamak” şeklinde sıraladı.
Harb, ulusal bir uzlaşı olmadan kimsenin Gazze’yi yönetmeye girişmeyeceğini vurgulayarak, “Bu uzun savaş sonrasında bile İsrail, Hamas’ı ortadan kaldırma hedefine ulaşamadı. Kamuoyu yoklamalarına göre Hamas, Filistin sokaklarında oldukça popüler. Kimse bunu görmezden gelemez.” diye konuştu.
İsrail, “kriterlerine uygun” bir Filistin siyasi varlığı arzu ediyor
Ramallah’taki Yabous Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Süleyman Bişarat, “İsrail açısından bakacak olursak, 1993’te Oslo Anlaşması’nın imzalanmasından ve Filistin yönetiminin kurulmasından bu yana İsrail’in kriterlerine uygun bir Filistin siyasi varlığı arzu edildi.” dedi.
Bişarat, İsrail’in kriterleri bakımından ilk şartın “karar almada siyasi bağımsızlığın ve toprak egemenliğinin bulunmaması” olduğunu belirtti.
İsrail’in diğer kriterlerini ise Bişarat, “İsrail’e kalkınma ve ekonomik açıdan bağımlık” ve “Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşimci politikasına özellikle Batı Şeria ve Kudüs’te engel olmamak” şeklinde sıraladı.
İsrail’in izlediği strateji “başarılı bir Filistin yönetiminin varlığına izin vermemek”
İsrail’in “başarılı bir Filistin yönetiminin varlığına izin vermemek” şeklinde strateji benimsediğini belirten Bişarat, şöyle konuştu:
“Başarılı bir Filistin siyasi yönetimi, İsrail’in Filistin meselesi konusundaki vesayetini boşa çıkarır ve bu durum İsrail’e gelecekte de tehdit oluşturabilir.”
İsrail Gazze’de direniş gruplarının siyasi etkinliğini de yok etmeyi hedefliyor
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında hedefinin sadece “silahlı tehdidi sona erdirmek” olmadığının altını çizen Bişarat, Gazze’deki direniş gruplarının siyasi etkinliğini de yok etmeyi hedeflediğini vurguladı.
Bişarat, “İsrail’in planı gerçekçi değil, hiçbir Filistinli grup bunu kabul etmeyecektir.” öngörüsünde bulundu.
FKÖ’nün öncelikleri
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf ise “İsrail, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’ya yönelik savaşla, Filistin halkını yaşadığı topraklardan Mısır ve Ürdün’e sürmeyi amaçlıyor.” dedi.
Filistin yönetiminin Gazze’de üzerinde sorumluluğu olduğunu ve siyasi bölünme öncesinde elektrik, su, eğitim hizmetlerini sağlamanın yanı sıra çalışanların maaşlarını da ödediğini belirten Ebu Yusuf, FKÖ’nün öncelikleri konusunda şunları kaydetti:
“Başarmak istediğimiz öncelikler var. Birincisi; saldırıyı durdurmak ve Filistin halkına ilaç, yiyecek ve su sağlamak. İkincisi ise yer değiştirme politikasını tamamen reddetmek ve halkın topraklarında kalmasına izin vermek.”
Ebu Yusuf, FKÖ’nün mevcut durumda üçüncü önceliğini ise şu ifadelerle aktardı:
“Filistin yönetimi, Filistinlilerin Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde bağımsız bir devletin kurulmasıyla sonuçlanacak bir siyasi sürecin yürütülmesini istiyor.”